13 Haziran 2012 Çarşamba

Ruhlar Dans Ederek Gelir

Doktorada, Araştırma Yöntemleri dersinde hocanın "kulağa hoş gelen ama asla doğrulanamayacağı için bilimsel olmayan cümleler" örneğiydi: Ruhlar dans ederek gelir...

Böyle ayakları yere basmayan cümlelerle, kendini inandırdığı bir şeyi başkalarına da kabul ettirmeye çalışan insanlara gülüyorum. İş dünyasındaki insanlar bu tip şeylere inanmazlar, çünkü bunlar doğrulanamayacak şeyler ve bizim iş dünyasında satış yapmak, müşteri kazanmak, pazar payı kazanmak gibi çok net hedeflerimiz var... di mi? Hayır, insanlar bu safsatalara inanıyor! Çünkü profesyonel değiller ve iş mantığını değil, kendi psikolojilerini, kendi inanışlarını kullanıyorlar karar verirken. Aslında iş ilanlarındaki "analitik düşünme yeteneği" tam olarak bu durumu önlemek için aranan bir özellik. Maalesef günümüz Türkiyesindeki karar vericilerin, yöneticilerin çok çok azı gerçekten analitik düşünebiliyor.

"Bilim doğrulamaya çalışarak ilerlemez, yanlışlamaya çalışarak doğruyu bulur." der Popper (bilim felsefesinin kurucularından).

Facebook işe yaramak zorundaymış gibi, F-ticaret ve Facebook reklamlarının aslında etkili olduğu ispatlanmaya çalışılıyor harıl harıl. Binlerce reklamverenin arasından, başarılı olan 5-10 tanesi öne çıkartılarak genellenmeye çalışılıyor. (Teknik yorum: 2. Tip Hata dediğimiz bu olay, aslında doğru olmayan bir hipotezin kabul edilmesiyle oluşur ve boşa yatırım yapılmasına sebep olur.)

Diğer bir örnek de, "premium" adı altında satılan yüksek fiyatlı, düşük performanslı (yani düşük geri dönüşlü) banner reklamların aslında "branding" olarak düşünülmesi gerektiğidir. "İşe yaramıyor ama sen yarıyormuş gibi düşün, çok kurcalama." demektir bu.

Hadi ölçemesek, inanalım.

0 comments:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok değerli. Şimdiden teşekkür ederim.

Son zamanlarda en çok okunan yazılar: