28 Nisan 2013 Pazar

Dijital Dünyada Pazarlama ve Dijital Pazarlama

"Dijital Dünyada Pazarlama" ile "Dijital Pazarlama" kavramları birbirine karıştırılıyor. Dijital pazarlama; pazarlama bilenler için çok kolay, ama dijital devrimin yaşandığı bir dünyada pazarlama, dijital bilenler için bile çok zor. Türkiye'de iki büyük sitede online pazarlama müdürlüğü yapmış ve "Bilişim" master'ı üzerine "İletişim" doktorası yapan biri olarak gözlemim bu.

"Dijital Bilmeyen, Pazarlama Direktörü Olamayacak" demiştim önceki bir yazımda. Çünkü dünya artık aynı değil. İnsanlar aynı, yani pazarlamanın temel kuralları aynı, ama medya yani iletişim kanalları 5-10 yıl öncesine göre çok farklı. Amerika'da evlerin %5'inde televizyon yok, 5 yıl sonra bu rakamın %20'lere ulaşması bekleniyor. %20 çok önemli gelmeyebilir ama pazarlamanın hedef kitlesi aslında "cebinde para olan insanlar" olduğuna göre, ve bu televizyon izlemeyi bırakan insanlar da genellikle cebinde en çok parası olan insanlar olduğuna göre; bir televizyon reklamıyla tüm hedeflerine ulaşan günümüz mega pazarlamacılarını zor günlerin beklediğini tahmin etmek yanlış olmaz.

Mega Pazarlamacılar

Acı gerçek şu ki, pazarlama aslında hiçbir zaman kolay olmadı. Televizyon ve kitle iletişim araçları yayıldığında, yani 1970'lerde radyo ve 90'larda televizyon her eve girdiğinde, kısa sürede tüm insanlara mesajımızı ulaştırma şansımız oldu. Bu bir hiper gerçeklik algısı yarattı pazarlamacılarda. "Kütüğü aday göstersem seçtiririm" diyen siyasetçiler gibi, "neyin reklamını yapsam sattırırım" sanan pazarlamacılar oluştu. Sistem, parası olan markaların televizyonda daha çok reklam yapmasına izin verdiği için, bu parayı harcayan büyük markalarda çalışan mega pazarlamacılar oluştu.

Dijital Devrim

Dijital Devrim, insanların hem kaynak hem kanal olduğu ve dolayısıyla kitle iletişimin gücünün söndüğü bir döneme geçişi sağlıyor. Kanalın gücünü kendi güçleri zanneden mega pazarlamacılar neden eskisi gibi başarılı olamadıklarını düşünürken, hala Pazarlama Direktörü, CMO gibi titr'ler taşımaya devam ediyorlar. Patronlar ve yönetim kurulları da durumun farkında ama direktör koltuğuna oturtacak, dijital dünyayı bilen tecrübeli birilerini bulamıyorlar, çünkü dijital dünya henüz o profesyonel tecrübeyi sağlayacak kadar eski değil. Ben 6-7 yıllık profesyonel tecrübemle, Türkiye'nin en eskilerinden oluyorum. 10 yıl dijital tecrübesi olanlar parmakla sayılacak kadar az.

Dijital pazarlama ise, pazarlamanın temellerini ve iletişim teorilerini bilenler için çok basit. Kotler ve Kruger okuyarak, işin teorisini öğrenerek üniversiteden mezun olanlar, AdWords, Analytics gibi araçları kullanmayı bir iki yılda öğrenip online pazarlama uzmanı olabilirler rahatlıkla. Tek sıkıntıları, dijital bilmeyen bir pazarlama yönetiminin dijital bacağında çalışmak zorunda kalmaları olabilir.

Türkiye'de şu anda dijital pazarlama bilen epey insan var (kendimi de bu sınıfta görüyorum). 2018 civarında da dijital dünyada pazarlamayı bilen ve iyi uygulayan profesyonellerin iş hayatında çoğunluğu oluşturacağını tahmin ediyorum. Buradaki tek tehlike, global şirketlerin bu değişimi daha erken fark edip, Türk şirketlerine karşı pazar üstünlüğü elde etmeleri olacaktır.


0 comments:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok değerli. Şimdiden teşekkür ederim.

Son zamanlarda en çok okunan yazılar: