10 Aralık 2012 Pazartesi

Türk İnternet Sektörünün Kronik Sorunu

Aralık ayına girdik ya, yıl sonu değerlendirmeleri gelmeye başladı. Ve Türk İnternet sektörünün kronik sorununun yine değişmediğini gördük.
  • Amerika'da: bu sene çıkan servisler ve yeni çıkacak ürünlerin tüketici odaklı mı yoksa kurumlara yönelik mi olacağı konuşuluyor.
  • Avrupa'da: İnternet'in yönetimi, devletlerin rolü, vergiler, fikir hakları ve kişisel bilgilerin gizliliği gibi konular konuşuluyor.
  • Japonya'da: Japon şirketlerin hangi alanlarda neden kötüye gittiği, nasıl tekrar insanların gönüllerinde yer edinebilecekleri konuşuluyor.
  • Türkiye'de: hangi şirketin ne kadar yatırım aldığı konuşuluyor.
Demek ki: Amerika'da "ürün", Avrupa'da "insan", Japonya'da "prestij", Türkiye'de "yatırım" en değer verilen şey. Ya da biz gelişmemiş (nazik deyişiyle "gelişmekte olan") bir ülke olduğumuz için, üzerinde konuşabileceğimiz bir teknoloji üretimimiz, kullanıcı kültürümüz, veya teknoloji markalarımız yok.

Taklitçi dediğimiz Çin bile, tüm Dünya'dan kendini izole ettiği perdenin ardında, tüm İnternet servislerinin benzerlerini üretiyor ve muazzam e-ticaret sistemleri ile Dünya'nın en büyük cirolarını yapıyor. (Alibaba grubu, yılbaşından beri 160 milyar dolar ciro ürettiğini açıkladı. 16 milyon Türk vatandaşının yıllık toplam gelirine eşit bu para.) Baskıcı dediğimiz Çin Devleti, muhtemelen ABD'den bile daha çok vergi toplamıştır İnternet şirketlerinden. Çünkü kendi arama motorları, kendi portalları, kendi sosyal medya siteleri, kendi e-ticaret devleri var ve yabancılara pek soluk aldırmıyor.

Teknolojik olarak çok geride kaldığını sandığımız Rusya, bence dünyanın en iyi yazılımcılarıyla bizim kat kat ilerimize geçecek yakında. Komünizm'den vahşi Kapitalizm'e geçişin sancılarını hâlâ yaşıyor, ama Rusların da kendi arama motorları, kendi sosyal ağları, kendi mail sistemleri var. E-ticarete çok hevesli değiller, yine de Ozon.ru tüm ülkeyi kendi lojistik ağıyla donatacak kadar büyük ve güçlü. Ayrıca, İnternet girişimlerini destekleyecek inanılmaz paraları var.

Resim kaynağı: Venturebeat.com
Türkiye'de yatırımcıların da girişimcilerin de samimiyetlerine inanıyorum; zaten gelişmeyi engelleyen sorun (bottleneck) onlar değil. Türkiye'de yeterince fikir de var, sermaye de var. İhtiyacımız olan şey: "yapan insanlar" yani kendini iyi geliştirmiş yazılımcılar ve İnternet'ten anlayan karar vericiler. (Biraz da devletin arkamızda durması lazım, çünkü altyapımız çok zayıf.)

Muasır medeniyetler seviyesine çıkmak için, önce orada olmadığımızı kabullenmemiz ve sonra da çok çalışmamız lazım.

0 comments:

Yorum Gönder

Yorumlarınız benim için çok değerli. Şimdiden teşekkür ederim.

Son zamanlarda en çok okunan yazılar: